Kayıtlar

Değişim Sürecinde Türkiye

Resim
Dr. Mahfi Eğilmez'in, Osmanlı'dan Cumhuriyet'e Sosyo-Ekonomik Bir Değerlendirme alt başlığı ile çıkan Değişim Sürecinde Türkiye kitabı ekonomik değerlendirmeler kadar ekonominin etkisi altında bulunan eğitim, kültür ve toplumsal ilişkiler gibi konulara da değiniyor. Geçmişten günümüze, dünya genelinden Türkiye özeline şeklindeki bir akışta işlenen konular hem ülkemizin tarihsel gelişimini (veya dalgalanmalarını) hem de diğer ülkeler ile karşılaştırma sonuçlarını okuyucuya sunmuş. Kitap; 1800'lü yıllardan başlayarak, Sanayi Devrimi sonrasında kapitalizmin ortaya çıkışı ve dünya üzerindeki etkisini ele alarak başlıyor. 20. yüzyılın kilometre taşları olan 1. ve 2. dünya savaşları, 1929 Buhranı, Sovyetlerin çöküşü gibi toplumsal olaylar ve bunların öncesi ve sonrasında ekonomik durumlar hakkında da bilgi veriyor(Soğuk Savaş değerlendirmesi bölümündeki ABD ile SSCB arasındaki mücadelenin birçok alandaki başarıyı önceden yukarılara taşıması dikkat çekici bir tesp

Leonardo Da Vinci Expo: Dahi İstanbul'da

Resim
Hezarfen, filozof, astronom, mimar, mühendis, mucit, matematikçi, anatomist, müzisyen, heykeltıraş, botanist, jeolog, kartograf, yazar ve ressam. Bunlar Wikipedia’ya göre Leonardo Da Vinci’nin icra edebildiği meslekler. Hayat hikayesini okuduğunuzda belli bir yaştan sonra sürekli dönemin maddiyat ve yönetim açısından güçlü kişilerin yanında bulunduğunu öğreniyorsunuz. Bu da aslında bu kadar farklı meslekte çalışmalar yapabilmesinin doğal bir sebebi oluyor. Doğuştan gelen üstün bir zeka ve yaratıcılık hevesi, rönesans’ın getirdiği gelişim ve ilerleme ortamına ek olarak dönemin dük ve aristokratlarının istekleri ile birleşince ister istemez ortaya bu kadar geniş bir meslek yelpazesi çıkıyor. 2006 yılında Koç Müzesi’nde Leonardo Evrensel Deha isimli sergide Leonardo Da Vinci’nin orjinal çizimlerinden yola çıkılarak üretilen çeşitli makinaların örnekleri sergilenmişti. Bu sefer, Leonardo Da Vinci’ye adanmış en önemli sergi olma iddiası ile yola çıkılmış ve Belçika’daki ilk sunumun

Çocuklu Bozcaada Tatili

Resim
Bozcaada, İstanbul’a yakın gezilecek yerler listesinin her daim üst sıralarında yer alır. Bir gidenin bir daha gitmek istediğini belirten muhabbetlerin özellikle ofis ortamlarında sıkça yapılması ve yaşları küçük çocuk sahibi ailelerin gezi rotası menzillerinin mecburi küçülmesi  Bozcaada’yı kısa süreli tatillerde gidilebilecek en iyi seçenek haline getiriyor. Biz de, gidiş zamanının iyi ayarlanması gerektiği konusundaki uyarıları dikkate alarak, kurban bayramının hemen sonrasında adanın tenhalaşmış halinin tadını çıkardık. Her gezi ve tatil planında olduğu gibi planlamalar çocuklar dikkate alınarak yapıldı. Çocuk sahibi olduktan sonra genelde tatil köylerini seçip; hem dolaşma alanını sınırlayan hem de otelin havuz, çocuk kulübü vb. imkanlarından yararlanan bir aile olarak tatilin nasıl geçeceğine yönelik endişelerimiz de yersiz çıktı. Feribot gibi farklı bir araç ile adaya geçmek, başta dondurma olmak üzere istenilen her şeyden rahat rahat yemek, sınırsız deniz ve kumsal keyfi

Ortalamanın Sonu

Resim
Webrazzi 2017 Commit’in açılış oturumunda İş Bankası Genel Müdürü Adnan Bali, “Eskiden ATM üzerinden yapılan işlemlerde müşterilerimizin doğum gününü kutlayan bir mesaj gösterirdik. Karşılığında da müşterilerimizden ne kadar memnun olduklarını ifade eden mektuplar alırdık. Son zamanlarda bu uygulamadan dolayı “Zaten herkesin doğum gününü kutluyorsunuz, bana özel bir kutlama/hediye uygulamanız yok mu? ” şeklinde eleştiriler almaya başladık. Artık insanlar her şeyin kendilerine özel olmasını istiyorlar. Biz de bankacılığı bu şekilde değiştirmek istiyoruz.” dedi. Ortalamanın Sonu da bu bakış açısının hayatın her alanına yayılmasını hedef alan bir anlatım içeriyor. Kitabın başlangıç bölümü, bugün genel olarak hayatımızın her alanına etki etmiş ortalamacı yaklaşımın ilk olarak nasıl ortaya çıktığını anlatıyor. Her ne kadar kitabın genel teması bu yaklaşımın bir antitezi şeklinde olsa da, ortalamaya göre inşa edilen eğitim, işyeri vb. organizasyon sistemlerinin başlangıç döneminde n

Adanmak

Resim
Eskiden futbolcuların jübile maçları düzenlenirdi. Futbolu bırakacak oyuncu maçın ilk 15 dakikasında oynar, sonra hakem maçı durdurur, oyuncu meslektaşları tarafından omuzlara alınır, alkışlar eşliğinde futbolculuk kariyerini noktalardı. Böylece hem o kişi kendisi için unutulmaz bir veda yaşar hem de toplum hafızasında naif bir anı yaratılmış olurdu. Diğer ülkelerde bu tarz saygı hissi yaratacak organizasyonlar her geçen gün artarken bizde, hemen her konuda olduğu gibi, azalarak yok oluyor. Yalçın Granit'in oğlu Ali Granit tarafından yazılan bu kitap da, bizim de geçmişi başarılarla dolu insanlarımız ve onların izlerini geleceğe taşıyabilecek imkanlarımız olduğunu gösteren bir eser olmuş. Yalçın Granit'in kişisel geçmişinin anlatıldığı bölümlerde; basketbola başlama, takımlar arası transferler, yurtdışı transferi, oynanan takımlardaki başarılar anlatılıyor. Erken denebilecek bir yaşta basketbolu bırakmanın ardından da saha içi haricinde; altyapı sorumlusu,coach, yöneti

Bir Türkiye Hayali

Resim
Düşünün; Amerika’nın önde gelen üniversitelerinden birinde iyi bir akademik kariyeriniz var, meslek itibariyle araştırıp öğrenmeyi, öğrendiklerinizi paylaşmayı seviyorsunuz, yetiştiğiniz, büyüdüğünüz toprakları unutmamışsınız, bir ayağınız sürekli memlekette, ve o memlekette Allah’ın her günü eleştirilecek, kafa yorulacak ve çözüm yolu önerilecek yoğun bir gündem var. Kitap, yazar Selçuk Şirin’in bu yaklaşımla kaleme aldığı yazılardan oluşuyor. Yazarın Hürriyet Gazetesi’ndeki köşe yazılarını ve Twitter hesabını takip eden kişilerin az çok aşina olduğu değerlendirmeleri içeren kitapta yer alan makaleler; ülkemizdeki kilo sorunundan, yoğun sosyal medya kullanımına, eğitim alanındaki sorunlardan, teknolojik gelişmede geride kalmamak için yapılması gerekenlere kadar geniş bir yelpazedeki konuları içeriyor. Okumaya başladıktan sonra genel olarak Türkiye’de, kısmen de dünyadaki yaklaşık son 2 yıllık gelişmeleri kronolojik olarak ele alındığını görebiliyorsunuz. Yaklaşımı yapan bir A

Buzdağı

Resim
Yazılı ve görsel basında son 10-15 yılda yaşanan büyük dönüşümden olumsuz etkilenen kişiler arasında Serdar Akinan'ı da mutlaka saymak gerekiyor. Bu olumsuz etkilenmeden kurtulup bir şekilde kendini ifade edebilmek için kitap yazmaya yönelen yazarın daha önce de Sahi Beni Neden Almadılar kitabını okuyup bir değerlendirme yazısı yazmıştım. Yazar, yeni kitabı Buzdağı'nda siyasal islamın başlangıcını 2. Dünya Savaşı dönemine çekerek farklı bir yaklaşım gösterip konunun daha derinliklerine inmeye çalışmış ama böyle olunca da kapsamı bu boyutta bir kitapta anlatılamayacak kadar büyütmüş. Kitabın kapağında belirtildiği gibi, konunun başlangıç aşamasının Naziler'e dayandırılması okuyucunun kitaba daha bir ilgi ile başlamasını sağlamış. Yine aynı dönemde siyasi-islami hareketlerin dünyanın çeşitli yerlerinde(Buradaki Japonya örneğinin üzerinde özellikle durulması gerekiyor) farklı kesimler tarafından ama aynı amaçla kullanılmaya başlandığı tespiti de dikkat çekici olmuş.