Takip: İstanbul / Taken 2


Film o kadar klişe ki yorumlar da en az o kadar klişe olmak zorunda. Zaman sıkıntı ve seans zorlaması yüzünden Takip: İstanbul filmine gittik. Beklentim kafa dağıtıcı miktarda aksiyon ve İstanbul'un böyle bir filmde ne şekilde gösterildiği yöndeki merağımı gidermekti. Ama film her iki konuda da yetersiz kaldı.

Önce genel bir değerlendirme yapayım; konunun kurgulanışı(ana karakterin bile kim adına ve hangi sebeple çalıştığını öğrenemiyoruz, tabiki olmazsa olmazımız zorlama ama sonu mutlu olan bir aşk hikayesi), karakterlerin özellikleri(traşlı, zeki, iyiliksever Amerikalılara karşı sakalları uzun, sigara içen, haysiyetsiz müslümanlar), aksiyon sahnelerinin sıradanlığı(artık orta yaşı geçmiş Liam Neeson'ın dövüşme sahnelerini kurtarmak için hızlandırılmış farklı açı çekimleri kullanılmış) ve alttan alta propaganda(tabi sahneler arasına sıkıştırılmış marka reklamları ile birlikte) amaçlaması ile film televizyonda bile seyredilse zaman kaybettirme özelliğine sahip olur.(Bu arada bilet fiyatlarına zam mı geldi acaba yeni sezonla birlikte? Özellikle 17.5 TL'yi bu filme vermek insanı ayrıca üzüyor).

Olay bununla sınırlı kalsa anında filmi unutup konuyu kapatırsın. Ama film İstanbul'da çekilince işin bir de o tarafına bakmak gerekiyor. Buradaki yorumlar da klişe kategorisine girecek ve internette filmle ilgili yapılmış birçok yorumla aynı olacak ama o kadar çarşaflı kadını ne amaçla yerleştirmiş birçok sahneye anlayamadım. Ayrıca İstanbul polisinde Murat 131'den başka araba yok mu(O arabaların kullanım amacı masraf kaçınmak değildir herhalde?). İyi ki Kapalıçarşı ve etrafındaki hanların çatıları var. Yoksa İstanbul'da aksiyon filmi çekilemeyecekmiş. Vapur, Kapalıçarşı çatıları, Sultanahmet Camii(üzerindeki Türk bayrağı ile ilgili olarak bir bit yeniği aramalı mıyız acaba?) ve çarşaflı kadın haricinde gösterilecek başka birşey yok mu yahu koca İstanbul'da?

Daha fazla uzatmaya gerek yok. Çok kötü bir filmdi. 10 üzerinden 3 bile zor verilir. Sadecu şu soruyu sormak istiyorum: Ülkemizde bu şekilde film çekmek için birçok resmi makamdan izin alınmalıdır diye düşünüyorum. Bu makamlar sadece izin vermekle mi yükümlüler yoksa yapılan işi denetleme görevleri de var mı? Eğer varsa bu filmdeki İstanbul/Türkiye yansıması için nasıl onay verdiler, yoksa onay verme haricinde filmdeki gösterimler için ayrıca keyif mi aldılar?

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ortalamanın Sonu

Çocuk Aktivite Merkezleri

Can Yayınları-Mini Kitap Serisi