Mehdi'nin Darbesi-Eşikteki Kıyamet

Beklendiği gibi 15 Temmuz kitapları raflardaki yerlerini almaya başladı. Daha önce bu konuya değinen ve darbe girişimi sonrasında değer verilmeye başlanan kitapların yeni basımları yapılıp zaten ağustos gibi tekrar piyasa sürülmüştü. Ama ucundan veya kıyısından siyasetin içinde olan bir çok yazarın yeni kitaplar yazacağı da aşikardı. Belli konular bir çok yerde tekrarlandığı için, 15 Temmuz hakkında okuyacağım kitapları kılı kırk yararak almayı düşünüyorum. Kimlerin kitaplarını okuyacağım yönünde henüz bir karar almış olmasam da, nedeni bilmeden sadık bir Sabahattin Önkibar okuru olma yönündeki gidişatımdan dolayı(Daha önce Takkeli Firavunlar ve Büyük Siyasi Sırları ile İmamlar ve Haramiler Medyası kitaplarını okumuştum.) yeni kitabını okumamak olmazdı. 

Kitap, FETÖ eleştirileri ve konuyla ilgili bazı örneklerle başlıyor. Cemaatin tarihsel gelişimi, bu süreçte hangi tanıdık simalardan destek alındığı gibi konular üzerinde duruluyor. Yazarın uzun süreli İhlas Grubu döneminde bu konuyla ilgili hatıraları da aralara serpiştirilmiş durumda. Kitabın ortalarına doğru 15 Temmuz gecesi, hemen öncesi ve sonrasında yaşanılanların kısa bir özeti yapılıyor. Buraya kadarki bölümlerin belki de en akılda kalanı, son 8-10 genelkurmay başkanı hakkında yazılanlar diyebilirim. Tabi ki yazarın kendi yorumları ağırlıklı olsa da, hangi genelkurmay başkanı zamanında nelerin olup bittiğini anlamak mümkün oluyor.

Sonraki bölümlerde, yazarın önümüzdeki süreçte nelerin yapılmasına yönelik görüşleri var. Burada özellikler üzerinde durulması gereken 2 madde var:

1) Önkibar; darbe girişimi sonrasında ABD ve AB'nin darbecilere net tepkiler göstermemesi ve Türkiye'ye yaptıkları suya tirit desteklerini de işin içine katıp, net bir biçimde NATO'dan çıkılıp doğuya yönelinmesi gerektiğini belirtiyor.

2) FETÖ'nün işi buraya kadar getirmesinin en önemli destekçilerinden biri olarak Tayyip Erdoğan'ı görmesi ve onun bir çok konuda eleştirmesine rağmen bu dönemi en zararsız bir biçimde atlatmak için cumhurbaşkanının yanında yer alınmasını belirtiyor.

Yazar; son bölümde, kendisinin bazı devlet kademelerinde görevli FETÖ elemanları ile yaşadığı sıkıntıları anlatarak konunun dağılmasına sebep olarak içerik olarak pek de tatmin etmeyen kitabı daha da sıkıcı bir hale getirerek konuyu bağlıyor. 

Bu konu daha çok su kaldıracak. Uzun yıllar sonra bile 15 Temmuz kitapları yazılmaya devam edecek, bizler de okuyup açıkta kalan kısımları anlamaya çalışacağız. Yine de konuyu tamamen kendi açımdan değerlendirirsem; varsın bazı yerler açıkta kalsın, bir çok konu sonsuza kadar bilinmezliğini korusun, yeter ki böyle bir şey bir daha tekrarlanmasın ve ülkemiz bu acıları bir daha yaşamasın.