İstanbul Akvaryum

Uzun zamandır gitmeyi istediğimiz yerlerden birisi de İstanbul Akvaryum'du. Her ne kadar sosyal medyada olumsuz yorumlar olsa da, içerik olarak hem küçüklere hem de büyüklere hitap etmesi ile bir değişiklik yaşatacağını düşünerek gittik, sonuç olarak memnun da kaldık diyebilirim.

Aslında burası da bir AVM ile bağlantılı. Aqua Florya Alışveriş Merkezinden giriş yapılabileceği gibi, alış veriş merkezine uğramadan da ziyaretinizi gerçekleştirebiliyorsunuz. 

Giriş yaptığınız anda modern bir ortamda vakit geçireceğinizi anlıyorsunuz. Bilet satın alma işlemlerinin ardından belirli temalara göre hazırlanmış bölümleri/havuzları dolaşmaya başlıyorsunuz. Sıralama olarak Karadeniz'den başlayan İstanbul Boğazı, Marmara Denizi, Çanakkale Boğazı, Ege Denizi ve Akdeniz üzerinden dünyaya açılan bir gemi rotası düşünebilirsiniz. Belirtilen denizlerdeki balık türlerinin görülebileceği havuzlarla birlikte o bölgelerin özellikle bizim tarihimiz açısından önemini ve ilgili olaylarını anlatan bölümlerin olması dikkat çekici bir özellik. Sadece balıklara bakıp geçmiyor, o bölümle ilgili genel kültür bilgilerini de öğrenebiliyorsunuz. Çanakkale Boğazı bölümünde Truva Savaşı'ndan bahsedilmesi, Ege Denizi bölümünde Antik Yunan temasının işlenmesi, Akdeniz'e geçildiği zaman Osmanlı'nın denizlerdeki başarıları ve Barbaros Hayrettin'den bahsedilmesi konuyla ilgili örnekler. Ziyaret edecek kişilerin önemli bölümünün balık türleri hakkında uzman derecesinde bilgiye sahip olmaması sebebiyle sergilenen balıkların yanına bu tarz ek özelliklerin eklenmesi ziyaretçilerin ziyaret boyunca sıkılmalarını engellemiş. Büyük havuzların karşılarına konan tribün bölümleri de hem dinlenme hem de kolay kolay hiçbir bireysel akvaryumda elde edilemeyecek deniz altı görüntülerinin rahatça seyredilmesine olanak vermiş. Dünya üzerindeki okyanusların olduğu bölümleri de tamamladıktan sonra belki de en iddialı bölüm olan Yağmur Ormanları alanına geliyorsunuz. Ses,ışık ve özellikle nem konusunda gerçeğine oldukça yakın bir bölüm olmuş. Kendinizi gerçekten de bir anda vahşi orman ortamına ışınlanmış hissediyorsunuz. Timsah, zehirli örümcek ve kurbağaların da görülebileceği bu bölümle birlikte ziyaret edilecek yerler tamamlanıyor.

Bu tarz yerlerde alışık olunduğu şekilde çıkış bölümünde hediyelik eşya reyonları var. İstanbul Akvaryum'un bu bölümünün profesyonelce hazırlandığını söyleyebilirim. Sunulan ürünlerin nerede ise tamamı İstanbul Akvaryum için hazırlanmış ve direk olarak ana konuları olan balık ve denizle ilgili. Fiyatlar da genel olarak makul düzeyde denebilir. Sosyal çeşitlilik bölümleri bununla sınırlı değil. İçeride bir 5D sinema da var. Bir de bana değişik geldiği için özel olarak denediğim Kasırga Simülatör'ü bulunuyor. Madeni 4 TL karşılığında ufak bir kabinin içine giriyorsunuz ve içeride hızı saatte 150 km olan bir rüzgar esmeye başlıyor. Ama bu esinti sadece başınızın üzerindeki delikten geliyor, rüzgar şiddeti vücudun tamamında hissedilmediği için mutlaka denemelisiniz diyemem. Bir de Yağmur Ormanları bölümüne gelmeden önce Amazon Labirenti diye bir yer var ama anladığım kadarı ile daha çok çocuklara hitap ediyor. 

Giriş ücretleri adam başı 35 TL. Diğer sosyal etkinlikler, hediyelik eşya alımı gibi para harcatıcı yerleri de hesaba katarsanız 2 kişi yaklaşık 150 TL gibi bir para harcarsınız. Mekan Florya'da olduğu için İstanbul'un Anadolu Yakası'na gayet uzak olan bu yere yine de gidilir diyebilirim. Hakkını vere vere yaklaşık 3.5-4 saat içeri kalınabilinir. Özellikle deniz ve balık konularında kısmen bilgi sahibi olan çocuklar için bilinç altında olumlu izlerin kalabileceğini düşünüyorum. Web adresi de şu şekilde : http://www.istanbulakvaryum.com/tr-TR/anasayfa

 NOT: Oralara kadar gitmişken mutlaka yapılması gerekenlerden birisi de Atatürk'ün Florya'daki köşkünü ziyaret etmek. İstanbul Akvaryum'un girişine oldukça yakın olan bu müzeye gerek yorgunluk gerekse de vakit sebebi ile gidemedik, kısmet başka bir zaman artık.