İstanbul Dolphinarium

Uzun zamandan beri gitmek istediğim Eyüp'te bulunan Dolphinarium'a(http://www.istanbuldolphinarium.com/index.html) geçen haftasonu nihayet gidebildik. "Gitmemeliyiz, insanlar eğlensin diye o hayvanlar aç bırakılıyor" tartışmaları arasında son karar olarak gidip gördük ve (belki de beklentilerimi yükselttiğim için) istediğimi bulamadım.

Mekan Feshane'nin biraz ilerisinde Haliç kenarında bulunuyor(http://www.istanbuldolphinarium.com/iletisim.html). (Bu arada gidiş planlaması olarak şunu belirtmeliyim: Planlı mı yapıldı tam olarak bilemiyorum ama o bölge tam bir gezip tozma, kültürel faaliyetlerde bulunması bölgesi durumunda. Etkinlik takvimlerine göre o bölgeye yapacağınız ziyaretlerde Feshane'de düzenlenen etkinliklere katılma, Dolphinarium'a gitme, Pier Loti'ye çıkma ve Koç Müzesi ile MiniaTürk ziyaretlerini birleştirebilirsiniz.). Geniş bir otoparkı var. Biletleri sadece kendi gişesinde satılıyor. Tam 25 TL, ayrıca VIP koltuklar 40 TL'den satılıyor. Belirli dönemlerde fırsat sitelerinden de bilet alınabiliyor. Mekanın içinde hediyelik eşya satım yeri ve bir kafeterya var. Gösteri saatinden yaklaşık 15 dakika önce içeriyi alınmaya başlıyorsunuz.

Havuz bölümüne ilk girdiğinizde havuzun küçük olduğu izlenimine kapılıyorsunuz. Gösteri sırasında eğitmenlerin ve morsla fokun çıkacağı kapının üzerinde (muhtemelen kültür başkenti döneminden kalma)İstanbul 2010 yazısı ve basketbol potasının demir kısımlarından akmış pas izlerinin beni rahatsız ettiğini söyleyebilirim. Tribünlerde bol miktarda koltuk olduğu için iyi yer seçme konusunda(kalabalık topluluklar gelmediği sürece) sıkıntı yaşamazsınız. Şahsi fikrim üst sıralardaki koltuklardan gösterinin daha iyi seyredildiği yönünde. 

Gösteri 2 bölümden oluşuyor. İlk bölümde sırasıyla mors, beyaz balina ve fok çıkıyor. Mors ve fok pek fazla suya girmeden sahne üzerinde becerilerini gösteriyorlar. Beyaz balinanın tüm gösterisi şu içinde ve morslar fokun vücut yapıları ve ağırlıklarından dolayı yapabilecekleri sınırlı olduğundan ilk bölümde beyaz balina gösterisi daha etkileyici oluyor. Daha sonrasında hazırlanma amacıyla olduğu söylenen bir ara veriliyor. Ama hemen arkasından gelen anonsla bu aranın aslında beyaz balina ile fotoğraf çektirmek için verildiğini anlıyorsunuz. Fotoğraf çekim ücreti olan 20 TL'yi başta verip sonra eğitmenin komutu ile sudan çıkan beyaz balina eşliğinde fotoğraf çektiriyorsunuz. (Böylelikle gelen kişi sayısının azlığını görünce acaba bu mekan maddi olarak kendi nasıl idare ediyor soruma da cevap almış oluyorum). Aradan sonra assolist olarak yunuslar çıkıyor ve içinden geçtikleri halkalar, suyun yaklaşık 3-4 metre yükseğindeki toplara burun ve kuyrukları ile vurma numaraları ile günün en keyifli anlarını yaşıyorsunuz. (Bu gösteri sonrasında yunuslarla da fotoğraf çekimi var.)

Cumartesi ve 2 kalabalık grup gelmesine rağmen ziyaretçi sayısı pek fazla değildi diyebilirim. Bir de anladığım kadarıyla yurt dışından epey bir ziyaretçi gelişi var. İçerideki bilgilendirme panolarında Türkçe haricinde İngilizce ve Arapça yazılar da vardı.

Belli bir kesim tarafından eleştirilen(hatta boykot edilen) bir yer Dolphinarium. Gösteri yapan hayvanların, eğitmenler tarafından verilen komutları yerine getirmeleri için aç bırakıldıkları, gerektiği gibi bakılmadıkları, bunların hiçbirisi gerçek olmasa bile böyle bir amaç için özgürlüklerinin ellerinden alınmaması eleştiren kesimin önemle vurguladıkları noktalar. Kurum kendi sitelerinde bu tarz eleştiriler için ayrı bir bölüm açmış(http://www.istanbuldolphinarium.com/merak-ettikleriniz.html).

Sonuç olarak iç mekanın kısmen rahatsız ediciliği, gösterinin kısalığı(yaklaşık 1 saat sürüyor), 20 TL değerindeki fotoğraf çekimi için ara verilmesi, gösteri sırasında sunucunun(aynı zamanda fotoğrafçı) kullandığı uslübun daha çok çocuklara yönelik olması sebebiyle kendiniz için değil de çocuklarınız için gidilesi bir mekan diyebilirim.

Tabi mekanın çeşitli sağlık sorunlarının tedavisi için rehabilitasyon özelliğinin olması unutulmamalı. Bir de insanoğlunun çeşitli hayvanlar üzerindeki evcilleştirme yeteneğinin geldiği yere de ayrıca saygı duymak gerekiyor.