Nezahat Gökyiğit Botanik Bahçesi

Hani zaman zaman söyleniriz, oturduğumuz yeri ve çevremizi tam tanımıyoruz kim bilir nerelerde ne güzelllikler vardır diye.Nezahat Gökyiğit Botanik Bahçesi de hem bulunduğu konum hem de sahip olduğu doğal özelliklerden dolayı tam olarak bu sözü insana söyletecek cinsten. Ataşehir'in tam ortasında, 2. köprü yolundan gelip Ataşehir'e bağlanan tüm yollarla kesişen bir yer burası. 

Bahçe Türkiye'de önemli işler yapmış olan Ali Nihat Gökyiğit tarafından eşi Nezahat Gökyiğit adına yaptırılmış. Bahçeye girişte ve otopark için ücret ödemiyorsunuz.İstediğiniz takdirde makbuz karşılığı yardımda bulunabiliyorsunuz.




Bahçe 8 tane adadan oluşuyor. İlk girişte sizi Mesire Adası karşılıyor. Burası çardak ve korunaklı banklar içeren bir bölüm. Ortasından geçen bir dere ve 2 tane havuz var. Dışarıdan hazırlanarak getirilecek malzemelerle kahvaltı etmeye çok uygun bir mekan. Havuzdan ve dereden akan su sesi eşliğinde yanınızdan geçen ördek ve kazları seyrederek doğa ile iç içe kahvaltı keyfini sürebilirsiniz. Çardakların tam karşısında çocuklar için hazırlanmış Keşif Alanı var. Alan içindeki aletler bilinen parklardan çok farklı. Her ne kadar "3-9 Yaşları Arasındaki Çocuklar İçindir" denilse de daha küçük yaştaki çocuklar da anne-babaları eşliğinde doya doya vakit geçirebiliyorlar. Keşif alanından çıktıktan sonra diğer adalara yolculuk başlıyor. Adalar doğal ortamlarına ve çiçek türlerine göre gruplandırılmış. (Bu arada adalar arasındaki yolculukları alt geçit veya üst geçit şeklinde Ataşehir bağlantı yollarının üstünden ve altından yapıyorsunuz.) Merkez adasında genç bahçıvanlar için sera, kaya bahçesi, kurak ve çorak bahçe gibi bölümler var. Yine bu bölümde bulunan Saklı Bahçe ile Ertuğrul Adasına geçiliyor. Buraya Ertuğrul Adası denmesinin sebebinin Japon Kiraz Ağacı (Sakura) bölümünde bulunan Ertuğrul Fırkateyn'i Anıtı olmalı. Bu bölümde Ertuğrul Fırkateyn'inde şehit olan 587 askerimiz anısına 587 tane sakura ağacı dikilmiş. Bu bölüme gelmeden hemen önce Ekmek Teknesi adında bir yer var. Gitmek için biraz merdiven çıkmak gerekse de bu bölüme gidip yolun diğer tarafında bulunan yazı mutlaka okunmalı. Bu tarz yerlerde gerekli içeriği oluşturursun, yapılması gerekenleri yaparsın her şey olması gerektiği gibi olur ama bunun üzerine farklı düşüncelerle 1-2 sıra dışı ekleme daha yaparsan %100 etkileyiciliği yakalamış olursun ya, İstanbul Adası tam olarak bunu sağlamış. İstanbul Adası'nda Kız Kulesi, Galata Kulesi ve köprülerle birlikte minyatür bir İstanbul Boğazı yapılmış. Yine bu adada birçok etkinlik düzenlenebilecek bir amfitiyatro var.(Amfitiyatronun altında bulunan İstanbul Çiçekleri Sergisi de atlanmamalı) Ve 18. YY İstanbul Konak Bahçesi ile geçmiş de günümüzde yaşatılmaya çalışılmış. Bu gidişimizde Anadolu Adası, Meşe Adası ve kütüphane bölümlerini gezemedik, onlar da bir sonraki gidişimizde görülecek yerler arasında kaldı.


Bahçe özellikle üzerine basıldıkça büyüyen çimlerle kaplanmış. Bu yüzden havuz veya herhangi bir ekim alanına uzaktan bakmak yerine yanına kadar gidebiliyorsunuz. Mekanın diğer özelliklerinden birisi de yeni evlenecek çiftlerin düğün fotoğrafları için buraya gelmeleri. Orada bulunduğumuz süre içinde 6-7 çift fotoğraf çektirmek için geldi. Zaten o bölgede bulunan fotoğrafçılar da değişik bir mekanda fotoğraf çektirmek isteyen çiftlere bu bahçeyi öneriyorlarmış.


İçeride yiyecek ve içecek satılmıyor,(ama bahçenin çeşitli yerlerinde bulunan  çeşmelerden akan su içilebiliyormuş)(O yüzden gidiş sebebi piknik ve kahvaltı için olmasa bile yanınızda mutlaka yiyecek-içecek birşeyler bulunmalı) bu da bir süre sonra ziyaretçilerin mecburi çıkış yapmalarına sebebiyet veriyor. Bir de girişte verilen "İçeride Uyulması Gereken Kurallar" belgesine bahçenin ayrıntılı krokisinin (her ne kadar içeri de bol miktarda "Şu An Bu Noktadasınız" tabelası olsa da)konulması ziyaretçilerin tam olarak nerede olduğunu anlaması açısından iyi olur. Ataşehir gibi betonlaşması her geçen gün artan bir bölge kurulmuş olması, gerçekten emek harcanarak, ince düşünerek detaylara gerekli önemin verilmesi, engebeli arazisine rağmen hemen her bölümüne engelliler veya çocuk arabalarının girişine izin veren yolları, sadece sergi amacıyla değil çocuklar ve yetişkinler için verilen eğitim ve kursları ile birlikte takdir edilesi bir mekan olmuş.  Bir süre sonra yaklaşık 150-200 metre ileriden son hızla geçen araçların sesini duymayıp kendinizi doğanın huzur verici ortamına bırakıyorsunuz. Tabi tüm bunlar bahçecilik ve bitki işlerinden pek anlamayan birisi olan benim sonbaharın sonu olan bir zamanda yaptığım ziyaret sonrası yorumlarım. Bir de o konulara ilginiz varsa  ve ilkbaharın  mevsiminde yapacağınız ziyaret tadından yenmeyecektir.


Bahçenin web adresi http://www.ngbb.org.tr/tr/ Ataşehir'in tam ortasında bulunan bu botanik bahçesini geç keşfettik ama bundan sonraki haftasonlarında bolca uğrak yerimiz olacağa benziyor. 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ortalamanın Sonu

Çocuk Aktivite Merkezleri

Can Yayınları-Mini Kitap Serisi