Bir Türkiye Hayali
Düşünün; Amerika’nın önde gelen üniversitelerinden birinde
iyi bir akademik kariyeriniz var, meslek itibariyle araştırıp öğrenmeyi, öğrendiklerinizi paylaşmayı seviyorsunuz, yetiştiğiniz, büyüdüğünüz toprakları
unutmamışsınız, bir ayağınız sürekli memlekette, ve o memlekette Allah’ın her
günü eleştirilecek, kafa yorulacak ve çözüm yolu önerilecek yoğun bir gündem
var. Kitap, yazar Selçuk Şirin’in bu yaklaşımla kaleme aldığı yazılardan
oluşuyor.
Yazarın Hürriyet Gazetesi’ndeki köşe yazılarını ve Twitter
hesabını takip eden kişilerin az çok aşina olduğu değerlendirmeleri içeren kitapta
yer alan makaleler; ülkemizdeki kilo sorunundan, yoğun sosyal medya
kullanımına, eğitim alanındaki sorunlardan, teknolojik gelişmede geride
kalmamak için yapılması gerekenlere kadar geniş bir yelpazedeki konuları
içeriyor. Okumaya başladıktan sonra genel olarak Türkiye’de, kısmen de
dünyadaki yaklaşık son 2 yıllık gelişmeleri kronolojik olarak ele alındığını
görebiliyorsunuz. Yaklaşımı yapan bir Amerikan üniversitesinde çalışan profesör,
yaklaşım yapılan yer de Türkiye olunca yazılar da haliyle yoğun bir eleştirel düzeyde
yazılmış. Hatta Çare Biziz bölümündeki geleceğe yönelik umut aşılamaya çalışan
yazılar haricinde olumlu olan tek konu son yıllarda Türk üniversitelerine(başta vakıf üniversiteleri olmak üzere) gelen yabancı öğrenci sayısının artmasının
belirtildiği yazı. Esas olarak kitabın değerini arttıran özelliği, yazılarda
kişisel görüşler kadar konuyla ilgili uluslararası kuruluşların araştırma
sonuçlarının da kullanılması olmuş. Böylece somut verilerle desteklenen
görüşlerin okuyucu üzerinde bıraktığı etki de arttırılmış.
Yazılar arasında bazıları diğerlerine göre daha dikkat
çekici olmuş. Bunlar arasında; Türk insanının en yakınındakilere bile güvenmede
sorun yaşadığını belirten yazı, proje okul uygulamasının olumlu bir girişim
gibi gözükürken nasıl tersine döndüğünü anlatan yazı, çocuk gelişimi konusunda
anne-babalara düşen görevlerin açıklandığı yazılar ve hayal kurma ve
girişimcilik üzerine öğütlerin verildiği yazılar gösterilebilir. Yazarın
yaşadığı ülkedeki seçimleri sürpriz bir sonuçla kazanan Trump’la ilgili yazılar
araya girmiş gibi gözükse de, oradaki seçimlerin kazanılmasına etki eden ve bir
nevi suni olarak yaratılan seçim/kampanya ortamının bizdeki ile benzerlik
göstermesi örnekleri ile birlikte aslında konu yine Türkiye ile ilişkilendirilmiş.
Kitap, adından da anlaşılabileceği gibi(Yanlış
hatırlamıyorsam yazar Twiter üzerinde bir oylama yaparak kitabın adını
belirlemişti.) aslında sistemsel veya organizasyonel kararlar alabilen
kurumların neler yapması gerektiği üzerine görüşler içeriyor. Özellikle eğitim
ve gelecek planlaması konusundaki yazılarda hükümet ve çeşitli bakanlıklara
direk mesajlar var. Ama ülkemizdeki mevcut siyasi otoritenin önem verdiği konular ile
kitapta bahsedilen olması gerekenler arasında çok fark var. O yüzden, bu
yorumum belki bir umutsuzluk göstergesi olarak kendini çok belli edecek ama,
kitapta olması istenen uygulamaların mevcut hükümet yönetimi altında
gerçekleşebileceğine inanmıyorum. Benzer dünya görüşlerine sahip kadroları içeren gelecekteki
ülke yöneticilerinin de beklenen gelişmeyi gösteremeyeceğini, bir şeyler
yapmaya niyet etseler de dünyanın daha ileri bir aşamaya geçmesi sebebi ile geç
kalınma durumunun oluşacağını tahmin ediyorum. Bu sebeple kitabın daha çok bireysel
gelişim ve uygulamalar konusunda insanlara yol gösterici olabileceği
kanısındayım.
Bu Şirin Ailesi ile ilgili ikinci yazım. Daha önce de okul
öncesi çocuklarına yönelik Şirin Okul Öncesi Seti isimli setleri için bir yazı yazmıştım.
Kendilerini ve yayınlarını takip etmeye devam edeceğim.
Yorumlar
Yorum Gönder